30 Temmuz 2013 Salı

HipoTiroid , HiperTiroid veya Tiroid Nodüllerine Etkili Bitkisel Kür

Taze yeşil Dereotu
Dereotu kürü hem HipoTiroid (tiroidin yavaş çalışması) hem de HiperTiroid (tiroidin hızlı çalışması) durumunda etkilidir. Dereotu öyle bir nimettirki, TSH hormonu yüksek ise normal seviye inmesine, düşük ise normal seviyeye çıkmasında mükemmel bir yardımcıdır. 

     


1)     Eğer turp grubundan veya soya grubundan sebzeleri severek ve sık sık çiğ olarak tüketiyorsanız, bir tatlı kaşığı (yaklaşık dört-beş gram) dereotunu o günkü öğünlerinizde eksik etmemenizi öneririm.
2)     Turp grubundaki sebzelerin tüketilmesi, hiçbir tiroid şikâyeti olmayan insanlarda tiroid şikâyetlerinin ortaya çıkmasını tetikler mi veya neden olur mu? Bu sorunun cevabı, hayırdır.
3)     Tiroid bezi yavaş çalışanların turp tüketiminde ölçülü olmaları gerektiğini vurgulamak isterim. Turp, lahana, brokoli, karnabahar, hardal tohumu iyot alınımını yavaşlatır.
4)     Dereotu tiroid şikâyetleri başlamak üzere olan hastaların imdadına yetişir. Eğer hekiminiz tiroid hormon düzeylerinizin takip edilmesini önerdiyse ve düzelmediği takdirde ilaca başlayacağını söylediyse, hekiminize danışarak dereotu kürüne başlayabilirsiniz.
5)     Dereotu kürünü uygularken, hekiminizin önerdiği tiroid ilaçlarınızı mutlaka kullanınız. Kendi kendinize ilaçlarınızı kesmeyiniz. Üç aylık hekim kontrollerini ve tahlillerinizi mutlaka yaptırınız. Tahlil sonuçlarına göre hekiminiz kullandığınız tiroid ilacını azaltabilir veya kestirebilir.
6)      Doğum sonrası bazı anneler, hipotiroid veya hipertiroid rahatsızlıklarına yakalanabilmektedirler. Onlara önerim doğumdan sonra zaman zaman dereotu kürünü uygulamalarıdır.
7)     Emziren annelerin sütlerinin erken azalmasına veya “sütüm yetmiyor” diye düşünen annelerin imdadına dereotu yetişir. Dereotu kürünün nasıl uygulanacağı ayrı bir bölümde açıklanmıştır (bakınız: Anne sütünü artırıcı kürler).
8)     Emzirme döneminde bazı annelerde hipotiroid gelişebilmektedir. Bu durumdaki emziren anneler, hipotiroide karşı önerilen ilaçları kullanamamaktadırlar. Hipotiroid ilacını almak zorunda olduklarından bebeklerini sütten kesmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durumda olan annelere dereotu kürünü önermekteyim. Dereotu kürü, hem sütlerini artırmakta hem de hipotiroide bağlı şikâyetleri ortadan kalkmaktadır.
9)     Kortizon kullanmak zorunda olan hastalara tiroid fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesine karşı zaman zaman dereotu kürünü uygulamalarını öneririm.
10) Dereotu menopoz şikâyeti olan bayanlar için mükemmel bir yardımcıdır. Menopoza bağlı ateş basması ve terleme şikâyetlerinde adeta imdada yetişir. Dereotu kürüne başladıktan birkaç gün sonra ateş basmaları ve terlemeler giderek azalmaya başlar.
11) Zayıflamak isteyenlere veya zayıflama diyeti uygulayanlara her öğünlerinden onbeş dakika önce bir yemek kaşığı dolusu taze dereotu tüketmelerini tavsiye ederim. Dereotu, sofraya oturduğunuzda daha az yemek yemenize büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Çünkü iştahınızın kapanmasına ve doygunluk duygusunun erken başlamasına neden olacaktır.   
12) Dereotunun içerdiği safranen etkin maddesi helicobakter pyloriye karşı savaşan önemli antibakteriyellerden bir tanesidir. Bu bakteriye karşı mükemmel bir destekleyici zaman zaman uygulanacak dereotu kürüdür. 
13) Dereotu, hem romatizma hastalarına yardımcı, hem de gelişecek veya gelişmekte olan iltihaplı romatizmaya karşı da önleyici ve yardımcı tedavi sunabilmektedir.
Dikkat: Tiroid'de gelişen hipoekoik nodüllerin yok edilmesinde oldukça da etkilidir. Eğer hekiminiz nodülü solid nodül olarak tanımlamış ise, bu taktirde solid nodüllerin yok edilmesinde dereotu kürü etkili değildir.
 
Dereotu kürü
Bir hafta boyunca, öğünlerinize başlamadan önce tüketeceğiniz bir yemek kaşığı dolusu dereotu ileride gelişebilecek tiroid şikâyetlerine karşı mükemmel ve mucizevi bir önleyicidir. Bir yıl içerisinde üç-dört kez bir hafta boyunca her öğün öncesinde bir yemek kaşığı dolusu tüketmek en ideal ölçüdür. İstenirse dört- beş ay boyunca ara vermeden her gün sabah, öğle ve akşam yemeklerinden önce bir tutam (5-6 gram) tüketilebilir.
 

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder