30 Temmuz 2013 Salı

Kuru öksürük veya bronşite karşı bitkisel kür

Kuru öksürük veya bronşite karşı önerimiz hatmidir; Kaynamış bir bardak sıcak sütün içersine bir tutam (5-6 gram) hatmi ilave edilir ve karıştırılır. Beş dakika bekledikten sonra süzülerek yudum yudum içilir. Günde iki kez tekrarlanabilir. Şikayetinizin seyrine göre uygulayabilirsiniz. Sağlığınız daim olsun. Hekim kontrol ve önerilerini ihmal etmeyiniz.

Hatminin tomurcuklu olmasına özen gösteriniz. Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi. 6-7 adet tomurcuğu patlamış mor renklidir.

Kan yapıcı bitkisel kür

Kuru incir, mükemmel bir kan yapıcıdır. Öylesine güçlüdür ki, kısa zamanda alacağınız sonuç sizi şaşırtacaktır. 


Kür: Kan yapıcı
Yarım litre kaynamakta olan klorsuz suya sekiz-dokuz adet kuru inciri ilave ediniz ve yedi dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Yedi dakika tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra süzülür. Üçe veya ikiye bölerek öğünlerden on-onbeş dakika önce aç karına içilir. 
2x21U+7A

21 gün uygulama+7gün ara+21 gün uygulama
toplam 42 günlük uygulama

şeklindedir. Bu formülün anlamı şudur: İki defa yirmibir gün uygulanır ve her yirmibir gün tamamlandığında yedi gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi kırkiki gündür. Uygulama sürelerine yedi günlük aralar dahil değildir. Her defasında günlük hazırlanması gerekir. Kuru incirleri bir kere koparıp veya bıçakla bir kez kestikten sonra kaynamakta olan suya ilave ediniz. Kuru incirlerin dışında beyaz pudrası varsa, soğuk su altında önce yıkayıp sonra ilave ediniz.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur.

Kemik Erimesi , Osteoporoz 'a karşı bitkisel kür

Kemik Erimesi (Osteoporoz)
Brokoli içerdiği zengin kalsiyum oranından dolayı osteoporoz (kemik erimesi) hastalarına da iyi bir yardımcıdır. Lahana, brokoli, karnabahar, maydanoz hepsi birer kalsiyum deposudur. Birçok kez vurguladığım gibi, bir sebze veya meyvede bir mineralin veya farklı bir etkin maddenin bol miktarda bulunuyor olması, vücudumuza aynı oranda bolca alınır anlamına gelmez. Ancak, brokolide kalsiyum hem çok zengindir, hem de vücudumuza zenginliği oranında alınır. Özellikle menopoz dönemindeki bayanların bol süt içerek desteklemeye çalıştıkları kalsiyum açıkları sonuçsuz kalmaktadır. Ağırlıkça eşit miktarlardaki brokoli ve sütü karşılaştırdığımız zaman, brokoliden çok daha fazla kalsiyum aldığımızı görürüz. Süt içerek kalsiyum açığını kapatmaya çalışan osteoporoz hastalarının bu konudaki gayretleri boşunadır. Ayrıca, brokoli süte göre daha avantajlıdır, çünkü brokolide yağ yoktur ve kolesterolün düşürülmesinde iyi bir destekleyicidir, sütte ise kolesterolü yükselten yağ grupları vardır.
Yeri gelmişken belirtmekte tekrar fayda görüyorum, kemik yapısının en önemli inorganik (mineral) yapı taşlarından bir tanesi kalsiyumdur. Ancak, osteoporoz (kemik erimesi) hastalığı kalsiyum açığı problemi değildir. Süt ve süt ürünlerinin tüketilmesiyle de osteoporoza karşı önleyici veya koruyucu önlem alınmış olunmaz. Osteoporoz yaşlı insanlarda (kadınlarda menopoz ve menopoz sonrası, erkeklerdeyse altmış yaşından sonra) daha sık görülmektedir. D-vitaminiyle kalsiyum depolanması doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle D-vitamini eksikliği kalsiyum emilimini de azaltır. Yaşlı insanların gün ışığından kendilerini mahrum etmemeleri gerekir. Çünkü D-vitamini oluşumu için gün ışığı şarttır. Ayrıca, C-vitamini de kemik yapısının ağ-örgü yapısının oluşumunda ve korunmasında doğrudan etkilidir. Alman asıllı bilim adamı Prof. Dr. Jürgen Vormann yaptığı araştırmalarda C, K ve D vitamin takviyelerinin osteoporoz hastalarında fonksiyonel olduğunu 15.04.2004 tarihinde JournalMED’de yayınlamıştır. Brokolinin hem C-vitamini hem de kalsiyum deposu olduğu göz önünde bulundurulursa östeoporoz hastaları için önemi daha da belirginleşir.
Osteoporoz rahatsızlığının ortaya çıkışında birçok neden vardır. Vücudumuzun asit-baz dengesini ayarlayan en önemli organımız böbreklerimizdir. Besinler üzerinden aldığımız asidin fazlası böbrekler üzerinden idrar yoluyla vücuttan atılır. İleri yaşlarda, böbreklerin asit atılımı yavaşlayarak, vücutta gizli asit artımına veya asit birikimine neden olur. Asit miktarının artması kemik yapısındaki minerallerin, kemiği yavaş yavaş terk etmeye başlaması anlamına gelir ki, bu da kemik erimesinin ortaya çıkması anlamına gelir. Böyle durumda olan hastalara, asit yapıcı beslenme yerine,  bazik beslenmeyi destekleyici besinleri önermek oldukça faydalı olacaktır.

Kür: Kemik erimesine karşı
Taze ve koyu yeşil renkli olan brokoliden yaklaşık 200-250gram alınız ve kaynamakta olan yarım litre klorsuz suyun içerisine atınız. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte altı dakika haşlayınız. Altıncı dakikadan sonra ocaktan indiriniz ve ağzı açık olarak ılımaya bırakınız. Yarısını sabah kahvaltısından yirmi dakika önce aç karnına, diğer yarısını da öğlen yemeğinden yirmi dakika önce aç karnına içiniz. 30 gün boyunca her gün taze hazırlanıp içilmesi gerekir. Haşlama suyu içerisindeki haşlanmış brokoliyi salatalarında tüketebilirler. Duruma göre zaman zaman kür tekrar edilebilir.

Zindelik kazanmak veya sabahları yorgun kalkmaya karşı bitkisel kür

Zindeleşmek (dinçleşmek) mi istiyorsunuz, sabahları yorgun mu kalkıyorsunuz?

Kür: Zindelik kazanmak veya sabahları yorgun kalkmaya karşı
Onbeş-onaltı adet taze maydanoz gövde saplarıyla beraber blendıra veya robota atılır. Üzerine iki yemek kaşığıtaze sıkılmış limon suyu ve yarım bardaktan biraz fazla, klorsuz su ilave edilir. Bir-iki dakika robot veya blendır çalıştırılır. Sabahları aç karnına kahvaltıdan on-onbeş dakika önce içilir.

Kürün uygulaması 
2x15U + 7A (15 gün uygulama + 7 gün ara + 15 gün uygulama) = Toplam 30 günlük kür şeklindedir. 

Bu formülün anlamı şudur: İki defa onbeş gün uygulanır ve her onbeş gün tamamlandığında yedi gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi otuz gündür. Uygulama sürelerine yedi günlük aralar dahil değildir. Her defasında taze hazırlanması gerekir. Yılda iki-üç kez tekrarlanabilir.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur.

Üst solunum yolları enfeksiyonlarında karşı bitkisel kür

Kuru soğan (Allium cepa)


Kür: Üst solunum yolları enfeksiyonlarında 
Kaynamakta olan birbuçuk su bardağı klorsuz suyun içerisine ince kabuğu soyulmuş orta boy bir kuru soğanı dörde bölüp atınız. Beş dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Ilıyınca içiniz. Onbeş gün boyunca aç karnına günde iki kez içilir. (öğleden evvel ve öğleden sonra). Eğer çalışıyorsanız, akşam yemeğinden önce ve akşam yatarken uygulayabilirsiniz. Soğuk olarak içilmez. Hafif ılıdıktan sonra yudum yudum içilmesi en doğru uygulama şeklidir.

Dikkat: Gastirit veya ülser şikayeti olanlar bu kürü uygulamamalıdır.

Not: Farklı bir amaçla soğan kürünü uygulayanlar, kışın gribe yakalanmadıklarını bildirmektedirler.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. 

Kurdeşene ( ürtiker) karşı bitkisel kür

Süpürge otu tohumu


Kür: Kurdeşene ( ürtiker) karşı
Bir tatlı kaşığı çekilmiş ya da havanda ezilmiş tohumdan, birkaç yudum suyla birlikte, sabah kahvaltısından yarım saat önce aç karnına yutulur. Aynı şekilde, öğle yemeğinden ve akşam yemeğinden yarım saat önce aç karnına yutulur. Bir hafta süreyle uygulanır. Bu süre zarfında rahatlama olmazsa kür sonlandırılır.


Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Unutkanlığa ve Alzheimer’e karşı bitkisel kür

HAVUÇ

1) Yemeklerinizde veya salatalarınızda tercihli olarak kullanacağınız havuç sadece bir beslenme şeklidir. Eğer onun tedavi edici veya önleyici gücünden faydalanmak istiyorsanız, mutlaka kürünü uygulamanız gerekir.
2) Havuç suyunun önemli bir özelliği de yemek borusu ve mide yanmasına karşı olan gücüdür. Mide yanması çekenler için bir bardak havuç suyu bulunmaz bir nimettir. Eğer mevsiminden dolayı veya herhangi bir nedenle havuç bulunamıyorsa, sadece ve sadece iki yudum olarak içilecek soğuk sütün, yemek borusu ve mide yanmasına karşı nasıl etkili olduğu içtikten üç-dört dakika sonra hissedilebilir. 
3) Havuç kürünü uygularken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Satın aldığınız havuçlar taze ve olgunlaşmış olmalıdır. Kolay bükülebilen veya tazeliğini kaybetmiş olan havuçları satın almayınız. Kolayca eğilebilmesi, havucun tazeliğini yitirmiş olduğu anlamına gelir. Tam olgunlaşmadan (genç) toplanmış olan küçük havuçlarda şeker oranı yüksektir (yaklaşık %6). Havuç olgunlaştıkça içerdiği şeker oranı da azalır. Havucun rengi ne kadar güçlüyse içerdiği beta karoten maddesi de o kadar fazladır.
4) Taze sıkılmış havuç suyu kürünün tüketim zamanı da oldukça önemlidir. Özellikle unutkanlığa ve Alzheimer hastalığına karşı kullanılırken akşam yemeklerinden en az iki sonra içilmesi gerekmektedir. Akşam yemeğinden iki saat sonra uygulanacak TSHS kürünün özel durumları vardır. Eğer o akşam bir gerilim filmi seyrediyorsanız, işiniz gereği geç saatlere kadar çalışmak durumundaysanız veya henüz uykunuz gelmemişse havuç suyunu akşam yemeğinden iki saat sonra içeceğim diye kendinizi programlamayınız. TSHS kürünün uygulanmasında en önemli nokta uykunuzun gelmiş olmasıdır. En kolay ve en doğru uygulama yatağa giderken içmektir. Çünkü yatağa gitmeye karar verdiğinizde uykunuz gelmiş ve beyindeki bazı hormonların da seviyeleri değişmeye başlamış demektir. 
5) Ciltlerinde akne şikâyeti olanlar için de TSHS kürü mükemmel bir yardımcıdır.
6) Hekiminizin derideki mantara karşı verdiği ilacı kullanırken beraberinde TSHS kürünü uygulamak mükemmel bir takviye oluşturacaktır. Bu noktada hatırlatmakta fayda görüyorum. Mantar ilacı kullanıyorsanız, taze üzümden ve ceviz tüketiminden kesin olarak uzak durunuz.
7) Migren ağrıları, kronik baş ağrıları ve sık sık baş ağrısı şikâyeti çekenler için taze sıkılmış havuç suyu kürü (TSHSK) bulunmaz bir nimettir. Baş ağrılarından şikâyeti olanların başlangıçta hem sabah kahvaltısından sonra hem de akşam yemeğinden iki saat sonra birer bardak içmeleri en doğrusudur. Baş ağrısına karşı olan başlangıç kürü yirmi gün uygulanır ve daha sonra sadece akşam yemeklerinden iki saat sonra bir bardak olmak üzere iki ay boyunca devam edilir. Daha sonra zaman zaman içilerek (haftada üç-dört) devam edilir. Birkaç hafta sonra, baş ağrılarından şikâyet edenler bu şikâyetlerinin giderek nasıl azaldığını hayretle gözleyebileceklerdir.
8) Bir hafta boyunca günde bir bardak taze sıkılmış havuç suyu içen erkekler cinsel performanslarındaki artışı da hayretle gözlemleyebilirler. 

Küçük şeker havuçlarının taze sıkılmış suyunun bu amaçla (migrene ve Alzheimer’e karşı) kullanılmaması gerekmektedir. Çünkü küçük havuçlar (yaklaşık parmak uzunluğunda olanlar) yüksek oranda şeker içerirler. Bu nedenle tüketilmemeleri gerekir. Gerek migren ve gerekse de Alzheimer’e karşı kullanılacak olan havuçların mümkün olduğu kadar en irileri, gevrek ve taze olanları seçilmelidir. Çünkü genelde iri havuçlarda şeker oranı düşüktür. Eğer migren hastasıysanız şeker oranı düşük olan havuç türünü seçtiğinizden mutlaka emin olunuz. Şeker oranının düşük olduğundan emin değilseniz, migren şikâyetine karşı havuç kürünü uygulamayınız. Alzheimer hastaları için böyle bir durum söz konusu değildir. Ancak, Alzheimer hastalarının da mutlaka iri, taze ve gevrek olan havuçları kullanmaları gereklidir. Çünkü Alzheimer’e karşı etkili olan etkin maddeler hem miktar hem de çeşit olarak iri havuçlarda çok daha fazladır. Kalp krizi geçirme riski altında olanlara taze sıkılmış havuç suyu kürünü ihmal etmemelerini tavsiye ederim.

Dikkat: Şeker hastaları bu kürü uygulamazlar.

Kür: Unutkanlığa ve Alzheimer’e karşı
Üç ay boyunca her gün akşam yemeğinden iki saat sonra taze sıkılmış bir bardak (150-200 ml) havuç suyu içilecektir. Üç ay tamamlandıktan sonra haftada en fazla iki-üç defa yine akşam yemeklerinden iki saat sonra bir bardak havuç suyu içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Bundan sonra altı ayda bir, bir ay boyunca uygulanabilir. Havuç suyunu içtikten sonra üzerine başka bir şey tüketmemeye özen gösterilmelidir. Her akşam taze olarak hazırlanması ve fazla bekletilmeden tüketilmesi gerekir. Kesinlikle birkaç günlük hazırlayarak buzdolabında saklanmamalıdır.

Bu uygulama aynı zamanda akciğer ve deri kanserlerine ve kalp krizine karşı da bir önleyicidir. Bu kür ile havucun yukarıda bahsedilen diğer bütün özelliklerinden istifade ediyorsunuz demektir. Piyasada satılan hazır havuç suları bu amaç için kullanıldığı takdirde başarı oranı hemen hemen %70 oranında azalabilmektedir. Bu nedenle havuç suyunu mutfağınızda kendiniz taze olarak hazırlarsanız çok daha çabuk ve başarılı sonuç alırsınız.
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Toz alerjisi ve idyopatik burun akıntısına karşı bitkisel kür

Kür: Toz alerjisi ve idyopatik burun akıntısına karşı
Bir tatlı kaşığı lavantayı (yaklaşık 2-3 gram) 150 ml (yaklaşık bir su bardağı) suda altı dakika kısık ateşte demleyiniz. Altı dakikadan sonra ocaktan indiriniz ve ılımaya bırakınız. Ilıyınca süzünüz ve yudum yudum içiniz. Onbeş gün boyunca her gün, akşam yemeklerinden en erken iki saat sonra içilir. Her defasında (her kullanımda) taze olarak hazırlanması şarttır. Bir gün önce arta kalan miktarı kullanmayınız. Kolay olsun diye birkaç günlük hazırlayıp buzdolabında koruma altına almayınız. Hiçbir şekilde damak tadına uygun olsun diye, içerisine şeker veya benzeri bir katkı ilave etmeyiniz. Onbeş günlük ilk kür tamamlandıktan sonra rahatsızlığın seyrine göre haftada üç-dört defa, akşam yemeklerinden en erken iki saat sonra bir su bardağı içmeye devam ediniz.

Dikkat: Eğer burun akıntısına bağlı olarak geniz akıntınız oluyorsa, gece yatağa giderken adaçayı gargarası yapmanızda çok büyük faydalar vardır. Adaçayı gargarası sadece gargara olarak önerilmiştir. İçmeyiniz. Gargaranın nasıl yapılacağı aşağıda verilmiştir.

Dikkat: Bardağın dibinde bir-iki yemek kaşığı bırakıp pamuğa emdirerek her iki burun deliğini lavanta çayıyla ıslatmakta fayda vardır. 

Not: Hekiminizin önerdiği ilaçlar varsa, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Bu kitaptaki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgilerle kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak, bir hekimdir. 

Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve erkeklerdeki iktidarsızlığa karşı ,Azosperm e karşı bitkisel kür

Keçiboynuzu ve Sperm Hareketliliği 
Erkeklerdeki sperm sayısının 40 milyon/ml veya yukarısı normal değerdir. Bu sayı azaldıkça kadının hamile kalabilme olasılığı da azalır. Mühim olan sadece sperm sayısı değildir. Sperm sayısı normal düzeyde (40 milyon/ml ve yukarısı) olsa bile, eğer hareketli sperm sayısı az ise bu takdirde kadının hamile kalma riski de azalır. Spermlerin hareketliliği de önemlidir. Toplam sperm sayısı 7-8 milyon/ml civarında olup da baba olan birçok insan tanıyorum. Bu nasıl oluyor?




Uygulanan keçiboynuzu kürü, hem düşük seviyede olan 7-8 milyon/ml içerisindeki hareketli sperm sayısını yükseltiyor hem de hareketli spermleri daha hareketli duruma getiriyor. Bir taraftan az sayıdaki hareketli sperm sayısını yükseltmekte diğer taraftan da mevcut hareketli spermlere daha fazla hareketlilik kazandırmaktadır. Normal sperm sayısı oldukça düşük olmasına rağmen, spermlerin belli bir yüzdesinin hareket hızı yükseldiğinden yumurtaya ulaşma oranı yükselmektedir. Bu sayede sperm sayısı normal sayının altında olmasına rağmen hamilelik oluşabilmektedir.

Kür: Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve erkeklerdeki iktidarsızlığa karşı 
Kaynamakta olan yaklaşık yarım litre klorsuz suya altı-yedi adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte üç dakika kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatınız ve yirmi dakika dinlendiriniz. Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız. Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karnına, diğer yarısını da akşam yatağa giderken içiniz. Her gün taze hazırlanmalıdır. Bu uygulamaya bir hafta boyunca her gün devam ediniz. Birinci haftadan sonra üç ay boyunca her gün akşam yatağa giderken bir su bardağı içiniz. Daha sonraki aylarda zaman zaman uygulayınız. 

 
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Sinüzite karşı bitkisel kür

PAPATYA (Anthemis nobilis)


1) Sinüzite karşı kullanacağınız papatyayı, aktarlardan, eczanelerden veya marketlerden temin edebilirsiniz. Ancak, marketlerde poşet çay türünde satılan papatya çayları yeterli derecede etkili olmamaktadır. Aktarlarda açık olarak satılan kır papatyası hem çok daha ucuz hem de çok daha etkilidir.

2) Mide ülseri şikâyeti olanlar, papatyayı rahatlıkla bitkisel çay olarak içebilirler. 

3) Papatyaları mevsiminde siz de toplayabilirsiniz. Çiçekleri tam olarak açtıktan sonra en geç on gün içinde toplanmalıdır. Çok fazla beklemiş veya beyaz çiçek yaprakları kısmen dökülmüş olanları toplamayınız. Araç trafiğinin yoğun olduğu yol kenarlarında yetişenleri tercih etmeyiniz. Kurutacağınız papatyaları, belki tozludur diye kesinlikle yıkamayınız. Bu güler yüzlü çiçekleri topladıktan sonra, bir tahta veya bez üzerinde açık havada ve gölgede kurutmak gerekir. Kuruturken, naylon veya benzeri sentetik malzeme üzerine kesinlikle sermeyiniz. Kuruduktan sonra cam kavanozda ve ışık almayan kapalı bir dolapta koruma altına almanız gerektiğini unutmayınız. 

4) Sağlıklı diş etlerine mi sahip olmak istiyorsunuz? Bir su bardağı suda bir tatlı kaşığı kır papatyasını beş dakika kısık ateşte demleyiniz ve süzünüz. Ilıdıktan sonra diş fırçanızı içine daldırarak dişlerinizi fırçalayınız (diş macunuyla önceden fırçalamadan). Araara da diş etlerinize fazla bastırmadan hafif hafif fırçalayınız. Demlediğiniz papatya çayı bir defalık kullanım içindir. Ayda iki-üç defa uygulamanız yeterli olacaktır.

Kür: Sinüzite karşıTencerede yaklaşık yarım litre klorsuz suyu kaynama noktasına getiriniz. İki-üç yemek  kaşığı kurutulmuş papatyayı hafif hafif kaynamakta olan suyun içine atınız. Kaynamakta olan suyu bir başka kaba aktarıp, başınızı havluyla örterek, yüzünüzü buharına tutunuz ve burnunuzdan nefes alıp veriniz. Arada ağzınızdan da nefes alıp veriniz. Bu uygulamayı beş dakika tatbik ediniz. Beş dakika tamamlandıktan sonra yarım saat ara veriniz. Suyu tekrar kaynatıp beş dakika daha aynı şekilde başınızı havluyla örterek uygulayınız. Ertesi gün aynı şekilde beş dakika uygulayıp yarım saat ara veriniz ve tekrar beş dakika uygulayınız. Akıntının gelmeye başladığı gün, üç gün ara veriniz. Bazı durumlarda ilk gün akıntı gelmeye başlar. Bazı durumlardaysa ikinci veya daha sonraki günlerde akıntı gelmeye başlar. Yeterli rahatlama sağlandıktan sonra ileri tarihlerde zaman zaman uygulama tekrar edilebilir. Her gün taze hazırlanmalıdır.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Sinir zayıflığı veya zaafiyeti şikayetlerinde

Sinirlerim çok zayıf diyenler, sinir zafiyeti çekenler

Kür: Sinir zayıflığı veya zaafiyeti şikayetlerinde
Bir bardak süte bir yumurta ve bir olgun muz eklenir. Mikserde iyice karıştırılır. Bir ay boyunca bir gün arayla tüketilir. Her defasında taze hazırlanmalıdır. Toplamda onbeş gün tüketilmiş olacaktır. Gerekirse dönem dönem tekrar edilebilir.



Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Siğillere karşı siğile karşı Bitkisel Kürler Söğüt, Sütleğen , İncir Yaprağı Kürleri

TAZE SÖĞÜT YAPRAĞI


 Söğüt yaprağı


Kür 1: Siğillere karşı söğüt yaprağının uygulanışı
Söğüt yaprağını, tahta havanda ezerek veya parmaklarınızla kırarak iyice eziniz ve siğili tamamen kapatacak şekilde üzerine en az yarım saat etki ettiriniz. Bir hafta boyunca üç-dört kez veya daha sık tekrar ediniz. Birçok hastada ilk günden itibaren siğilin sönmeye (küçülmeye) başladığı gözlenebilmektedir.

Kür 2: Siğillere karşı sütleğen bitkisinin uygulanışı
Taze sütleğen bitkisinin yaprağından çıkan süt siğilin üzerine damlatılır. Bir hafta boyunca üç-dört kez uygulanır. 

Sütleğen Sütleğen

Dikkat: Sütleğen bitkisinin sütü zehirlidir. Ağız yoluyla kesinlikle kullanmayınız  ve çocuklardan uzak tutunuz.

Kür 3: Siğillere karşı incir yaprağının sütünün uygulanışı
Taze ve olgun incir yaprağı koparıldığında çıkan sütü siğil üzerine etki ettirilir. Haftada üç-dört kez uygulanabilir.

Not: Tüm kürler her defasında taze hazırlanmalıdır.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Sedefe bağlı şiddetli kaşıntılar için bitkisel kür

Siyah çekirdekli siyah üzüm
Kür: Sedefe bağlı şiddetli kaşıntılar
Öğleden evvel ve öğleden sonra olmak üzere günde iki defa aç karnına yirmi-yirmibeş adet üzüm çekirdeği havanda taze olarak ezilir. Havana her defasında iki-üç adet çekirdekli kuru üzüm atılarak ezilir. Ezilmiş olan iki-üç adet çekirdek kaşık yardımıyla ağza alınarak bir miktar çiğnenir ve yutulur. Bu küre on gün devam edilir. İleri dönemlerde gerek duyulduğunda onar günlük kürler halinde tekrarlanabilir.

Not: Siyah üzüm çekirdeğini tercih ediniz.
 
Dikkat: Üzüm çekirdeğinin gücünden faydalanabilmek için, raf ömrünün bir yılı geçmemiş olması gerekir. Eğer satın alacağınız siyah kuru üzüm çekirdeklerinin raf ömrü bir yılı geçmişse, amaca uygun değildir. Çekirdekli kuru siyah üzümün raf ömrünü doldurup doldurmadığını nasıl anlayabiliriz? Bunun için yapılacak iş oldukça basittir. Satın almadan önce, bir-iki tane çekirdekli siyah üzümden ağzınıza alınız ve dişlerinize zarar vermeden dikkatlice çekirdeklerini çatlatınız. Ve çiğnemeye devam ediniz. Raf ömrünü doldurmamış çekirdeklerin hafif buruk tadı açığa çıkar. Çekirdeği çiğnerken hafif buruk tat alınamıyorsa, bir yıldan fazla rafta beklemiş demektir ve amaca uygun değildir.  
 
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Saman nezlesi,Rinit , alerjik burun akıntısına karşı bitkisel kür

ÜZERLİK TOHUMU (Peganum harmala)
 Üzerlik tohumu

Kür: Saman nezlesi, alerjik burun akıntısına karşı
İki yemek kaşığı üzerlik tohumunu kaynamakta olan bir litre klorsuz suyun içine katınız. Kısık ateşte kaynatarak yüzünüzü buharına tutup hem ağızdan hem de burnunuzdan soluyarak (teneffüs ederek) buharını iki dakika müddetle içinize çekiniz. İki dakika tamamlandıktan sonra pamuğu üzerlik otu suyuna daldırınız ve her iki burun deliğinin iç kısmına iyice sürünüz (ıslatınız). Bu işleme onbeş gün müddetle gün aşırı (bir gün durup bir gün uygulayarak)her defasında taze hazırlayarak devam ediniz. Daha sonra ihtiyaca göre zaman zaman uygulayabilirsiniz. 

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Saç dökülmesine karşı bitkisel kür

Kür: Saç dökülmesine karşı
Bir tatlı kaşığı lavantayı 750 ml kaynamakta olan klorsuz suya ilave ediniz. Yaklaşık beş dakika yüksek sıcaklıkta (kaynama noktasına yakın) ağzı kapalı olarak demleyiniz. Demleme tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz ve ılıkken süzünüz. Eğer saçlarınız temizse demlediğiniz lavanta suyuyla saçlarınızı yıkayınız ve yarım saat etki ettiriniz. Yarım saat etki ettirdikten sonra sadece suyla durulayınız. Eğer saçlarınız kirliyse ve çok yağlanmışsa önce sabun (tabii yeşil sabun) veya şampuanla yıkayınız. Sonra demlenmiş lavanta suyuyla yıkayarak, yarım saat etki ettiriniz. Daha sonra sadece suyla durulayınız. Saç dökülmesi durana kadar haftada bir-iki defa uygulayınız. Her defasında taze hazırlanmalıdır. Saç dökülmesi durduktan sonra önleyici amaçlı olarak zaman zaman uygulayabilirsiniz. 


  

Sol taraftaki resim taze lavanta çiçeğidir. Sol taraftaki ise kurutulmuş lavanta çiçeğidir. Kurutulmuş lavanta çiçeği de amaca uygundur.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur.